03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalanları ve ödediği tazminat miktarı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidara yönelik izlediği “yalan siyaseti” yargının aleyhinde verdiği çok sayıda kararla tescillendi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi hakkında 2009’dan bu yana açtığı davalardan sadece 11’inin sonucunda 2 milyon 750 bin lira tazminata mahkum oldu. Kılıçdaroğlu’nun CHP Grup Başkanvekiliyken başlattığı yalanlara konu ettiği iddialar, Türk yargısı tarafından tek tek aleyhine sonuçlandı. İşte Kılıçdaroğlu’nun mahkemelerce tescil edilen bazı yalanları: HAVUZLU VİLLA Kılıçdaroğlu, genel başkanlık koltuğuna oturmadan önce, 5 Haziran 2009 tarihindeki bir mitingde, Erdoğan’ın “sahte evrak düzenlemek ve yolsuzluk yapmaktan dosyası olduğu” iddiasında bulundu. Konu ile ilgili açılan davada Kılıçdaroğlu 20 bin lira tazminata mahkum edildi. Kılıçdaroğlu 2010’un Ağustos ayında yaptığı mitingdeki iddiaları sebebiyle dava konusu oldu. Erdoğan’ın avukatları açtığı bu davayı da kazandı ve Kılıçdaroğlu’nun 20 bin lira tazminat ödemesi kararlaştırıldı. SURİYE YALANINA 1 MİLYON 15 Mart 2013’te Erdoğan’ı “silahlı unsurları Türkiye’de besleyip silahlandırdıktan sonra Suriye’ye göndermekle” itham eden Kılıçdaroğlu, açılan davada 1 milyon lira tazminata mahkum edildi. 25 Mart 2013’te “Cilvegözü, Reyhanlı ve Uludere’de hayatını kaybedenlerin sorumlusunun Recep Tayyip Erdoğan olduğunu” iddia eden Kılıçdaroğlu’nun, “Erdoğan’ın, terör örgütlerinin elemanlarını yetiştirip Suriye’ye gönderdiği” yalanı da yargıya tosladı. Kılıçdaroğlu yalanlarını savunamadı. Erdoğan buna karşı açtığı 1 milyon liralık tazminat davasını da kazandı. ALTIN KAPLAMALI KLOZET Takvimler 2014 yılını gösterdiğinde Kemal Kılıçdaroğlu o dönem Başbakanlık görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi hakkında iftiralarda bulundu. Bu konuda açılan davada Kılıçdaroğlu 100 bin lira tazminat ödedi. 2015’teki mitinglerde bu defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni diline dolayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı devletin tüm imkanlarını kendisi için kullanmakla itham etti. Kılıçdaroğlu, “altın kaplamalı klozet” ve “1100 odalı saray” iddiaları için açılan davada 100 bin lira tazminata mahkum oldu. 2 milyon liralık yeni dava Kılıçdaroğlu, 17 Ağustos 2020’de Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda, “Erdoğan ailesi memleketi seviyorsa yurt dışındaki servetini Türkiye’ye getirsin. Milyarlarca paraları var” iddiasında bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu iddia için Kılıçdaroğlu’na 2 milyon liralık tazminat davası açtı. Ön inceleme yapıldı ve 4 Kasım 2021’e duruşma tarihi verildi. Tazminat havuzu kurdular CHP TBMM Grubu Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği tazminatları ödemek üzere bir fon oluşturdu. Milletvekillerinin üç ayda bir aldığı maaşlardan 5’er bin liranın bu fona aktarılması kararlaştırıldı. MAN ADASI PAHALIYA PATLADI: 5 DAVADA 510 BİN LİRA TAZMİNAT ÖDEDİ -Kılıçdaroğlu, 21 Kasım 2017’de yaptığı grup toplantısında Erdoğan ve ailesinin Man Adası’nda kurulu olduğunu söylediği şirkete, suçladığı isimlerin para gönderdiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu “Senin çocuklarının yurt dışı hesaplarına gönderdiği milyonlarca dolar para var mı? Sevgili Erdoğan, çocuklarının, eniştenin, dünürünün, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün yurt dışında vergi cennetlerinde bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiklerini biliyor musun? Bunun cevabını bekliyorum. Sordum soruyu, tık yok” dedi. İstanbul Anadolu 20’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun bu iddiası karşısında 150 bin lira tazminat kazandı. -Kılıçdaroğlu, 28 Kasım 2017’de yaptığı grup toplantısında da Man Adası ile ilgili sözde belgeler açıkladı. Kılıçdaroğlu’nun Meclis kürsüsünden salladığı kağıtlarda, şirketin Türkiye’de bir bankada bulunan hesabından, bu kişilerin Türkiye’deki bir başka bankada bulunan hesabına para gönderdiği, yurt dışına para aktarımı olmadığı tespit edilmişti. Kılıçdaroğlu bu davadan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 110 bin lira manevi tazminat ödedi. -Kılıçdaroğlu yine aynı yıl içinde yaptığı konuşmada Man Adası iddialarını sürdürdü. 5 Aralık 2017’deki konuşması için açılan davada Erdoğan’a 100 bin lira tazminat ödenmesine karar verildi. -Kılıçdaroğlu 19 Aralık 2017’de katıldığı bir televizyon programında Man Adası yalanına devam etti. CHP lideri bu sebeple açılan davayı da kaybetti. İstanbul Anadolu 15’inci Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, 20 bin liranın Erdoğan’a ödenmesine karar verildi. -Sözde Man Adası belgelerini incelemeyen Kılıçdaroğlu, yalandaki ısrarını sürdürdü. 13 Şubat 2018’deki grup konuşmasında “Man Adası belgeleri sahte diyordun, avukatın da sahte diyordu. Seni destekleyen herkes sahte diyordu. Verdik savcıya, hiçbirisinin sahte olmadığı çıktı ortaya” demişti. Erdoğan’ın avukatlarının konuya ilişkin açtığı bu davada da, kürsüden sallanan belgelerin öne sürülen iddiaları yansıtmadığı belgelendi. Kılıçdaroğlu 130 bin liralık tazminat ödedi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin göç politikası eleştirilerine tepki: Allah ıslah etsin

Bakan Soylu’nun açıklaması şöyle; “1- Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın; yeni belirlediği siyasi ikbal uğruna,   Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Sayın Cumhurbaşkanımıza, göç meselesi ile ilgili olarak sahada çalışan idari, sivil ve kolluk olmak üzere tüm personelimize iftira atan bu yaklaşımını kınıyor ve acilen hidayet diliyorum.   2- İç savaşların ve yoksullukların oluşturduğu Suriye ve Ortadoğu kaynaklı göçü yönetmede tüm dünyanın kabul ettiği bir başarıya sahip olan Türkiye, Düzensiz Göçle (kaçak) mücadele konusunda da pek çok bölgede olduğu gibi Afganistan'da da çekilme kararı sonrası olası senaryolar için, uzun zamandan beri ciddi bir hazırlık içindedir.   3- Fiziki hazırlık kapsamında; İran sınır hattımızın göç, kaçakçılık ve terörist girişleri açısından en kritik olduğu 152 kilometrelik kısmına güvenlik duvarı örülmüş, 85 kilometrelik duvar çalışması son hızla devam etmektedir. Ayrıca 109 kilometrelik kısmı ise aydınlatma sistemi ile donatılmıştır.   4- Bunlara ek olarak, 79 kilometre boyunca kamera ve algılayıcı sistemler inşa edilerek düzensiz göç hareketliliklerinin sürekli olarak izlenebilmesi sağlanmıştır.     5- Termal kameralarla gece geçişlerinin önlenmesi sağlanırken aynı zamanda İHA’lar vasıtasıyla düzenli olarak sınırlarımız kontrol altında tutulmaktadır.     6- Doğu sınırımızın 740 kilometrelik kısmında kullanılacak ve entegre sınır yönetiminde kilit bir rolü olan elektro optik kuleler ve haberleşme kulelerinin %90’ı tamamlanmıştır.     7- Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı hudut birliklerinin yanı sıra yukarıda saydığımız teknolojik hamlelerle birlikte sınır bölgelerimizde ve geçen yıl kaçak göç rotası olarak belirlenen lokasyonlarda görevlendirilen ilave, 750 Özel Harekat Polisimiz ve 500 Jandarmamız, 7/24 devriye esasıyla, düzensiz göçle mücadelemize katkı sağlamaktadır.     8- Yine sınırlarımızda görevlendirilmek üzere 500 ek Güvenlik Korucusu kaydırılmıştır.     9- Sınırda yapılan devriye yollarımıza ek olarak termal kamera ile donatılan yüksek teknolojiye sahip 82 zırhlı devriye aracımız ile sınırdaki geçişlere anında müdahale edilmektedir.     10- Kısaca bahsedilen bu önlemler neticesinde 2020 yılında güney ve doğu sınırlarımızda 505.375 kişinin ülkemize yasa dışı yollarla girişi, sınırlarımızda engellenmiştir. 2021 yılında ise bugüne kadar 253.299 kişinin de aynı kapsamda geçişi engellenmiştir.   11- Son 7 yıldır dünyaya örnek bir göç yönetimi sergileyen ülkemizin söz konusu başarısı sadece uluslararası koruma, geçici koruma ya da düzenli göç alanından değil düzensiz (kaçak) göçle mücadele alanından da kaynaklanmaktadır.     12- Türkiye uzun yıllardır göçte hem hedef hem de geçiş (transit) ülkedir ve ciddi bir düzensiz (kaçak) göç baskısı ile karşı karşıyadır. Bu bağlamda, denizde ve karada, verilerini sık sık kamuoyu ile paylaştığımız düzensiz (kaçak) göçmen yakalamaları ve buna bağlı geri gönderme operasyonları gerçekleştirmektedir.   13- 2018 yılında 268 bin,  2019 yılında 454 bin, 2020 yılında 122.302 ve 2021 yılında ise 72.879 düzensiz (kaçak) göçmen sınırlarımız içerisinde yakalanmıştır.     14- Sınır dışı edilmek üzere idari gözetim kararı alınan yabancıların tutulduğu Geri Gönderme Merkezlerinin kapasitesi Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce devralındığında 1.700’lerde iken günümüzde 20 bin seviyesine çıkartılmıştır.     15- Yakalanan düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesinde yaklaşık %45, yakalama/sınır dışı etme oranıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüz, bu konuda dünyada eşi benzeri olmayan bir başarıya ulaşmıştır.     16- İnsan ticareti ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele acil yardım hattı özelliğine sahip olan YİMER 157 aracılığıyla Ege’de, 10 bini aşkın kişinin can kaybı önlenmiş ve bu başarısı neticesinde dünya birinciliğine layık görülmüştür.   17- Halen tüm göç hareketleri, kaynağından itibaren dikkatle takip edilmektedir. Muhatap ülkelerle görüşmeler–anlaşmalar yapılmaktadır. Son gelişmelerden kaynaklı Afganistan da dahil olmak üzere geçen yıllara nazaran kaynak ülkelerden henüz daha yüksek bir göç oluşmamıştır.   18- İdlib’te aldığımız ve bugün bizi eleştiren mahfillerin briket evler dahil o gün de karşı çıktığı tedbirler, yeni dalgalara karşı önceden tedbir alma ve süreci insani şekilde, güvenli alanlar oluşturarak bir strateji dahilinde yönetme anlayışımızın tezahürüdür.     19- Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı ve Barış Pınarı Operasyonları sayesinde sınırımızın hemen altında hayatın normalleşmesine dair atılan adımların da göç yönetiminde ve düzensiz (kaçak) göçün önlenmesinde ciddi katkıları olmuştur.     20- Son olarak, ABD tarafından yapılan açıklama ülkemiz ile istişare edilerek alınan bir karar olmayıp Dışişleri Bakanlığımız tarafından, konuya ilişkin açıklama yapılarak gereken cevap kendilerine verilmiştir.   21- Siyasetin sorumluluğuna yakışmayan, devletin ve kurumların itibarına, çalışanların emek ve motivasyonuna zarar veren mesnetsiz, art niyetli ve her yönüyle hadsizlik olan bu ithamlara alışmayı, ısrarla tekrarlanan bu yalanlara mesai harcamayı, reddediyorum.     Allah ıslah etsin.”

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sert tepki

Soylu konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Beceriksizliğini ve yetersizliğini sarhoş narasıyla kapatmaya çalışan Kılıçdaroğlu, "Heyyt!" demiş. Çok korktuk(!) Hesabı yol arkadaşların PKK’nın siyasi taşeronuna mı yoksa FETÖ'ye mi sordurursun. Milletimiz senin "NE" olduğunu, çok iyi biliyor Kılıçdaroğlu...” İfadelerini kullandı.

2 yıl önce

PKK'nın elebaşlarından Mustafa Karasu’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na: Kuru kuruya helalleşme olamaz, özerklik istiyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tartışmaya neden olan helalleşme çağrısının kim ve hangi grupları kapsadığını açıklarken "Diyarbakır hapishanesi mahkumlarıyla helalleşeceğiz." ifadesini kullandı. Terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Mustafa Karasu, Kılıçdaroğlu'nun bu çağrısını değerlendirdi. KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖZERKLİK TALEBİ "Kılıçdaroğlu iyi bir konuya değindi bir helalleşme olmalı." diyen terörist başı, "Helalleşme olacaksa Kürdün öz yönetimi tanınacak. Özerkliği tanınacak." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE SINIRI İÇİNDE ÖZGÜR YAŞAMAK İSTİYORUZ" Helalleşmeye hazır oldukların ama bunun öyle kuru kuruya olamayacağını söyleyen Karasu, "Helalleşme olacaksa Kürt halkının varlığı özgürlüğü tanınmalıdır. Helalleşme olacaksa böyle olmalıdır. Böyle helalleşmeye biz varız. Helalleşebiliriz. Türkiye sınırları içinde özgür ve demokratik yaşamak istiyoruz. Kürt halkının talebi bu." diye konuştu.

2 yıl önce

Şanlıurfa'yı ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na vatandaşlar tepki gösterdi: Teröre destek veren bir adamın ne işi var burada?

Bir dizi ziyarette bulunmak üzere Şanlıurfa’ya gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balıklıgöl ziyaretinin ardından bölgedeki esnafı ziyaret etmeye başladı. Kılıçdaroğlu esnaf ve vatandaşlarla görüştüğü sırada bir vatandaştan tepki aldı. VATANDAŞTAN HDP VE PKK TEPKİSİ CHP'nin HDP ile olan yakınlığı ve heyette PKK'ya açık destek vermesiyle bilinen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun olması esnaftan büyük tepki çekti. "NE İŞİ VAR BURADA?" Ziyarette bir esnafın Kemal Kılıçdaroğlu'na hitaben "Teröre destek veren bir adamın ne işi var burada." sözleri sonrası heyet ve vatandaşlar arasından gergin anlar yaşandı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun olay yerinden ayrılmasının ardından polislerin araya girmesiyle olay yatıştırıldı.

2 yıl önce

Döviz kuru üzerinden algı yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu doları düşüren hamleyi de beğenmedi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, dün yaptığı Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklama ile dolar kuru bir anda 18 TL'den 11 TL'ye kadar düştü. Söz konusu düşüş Erdoğan'ın döviz endeksli TL mevduatı sistemini açıklamasının ardından gerçekleşti. Döviz kuru üzerinden algı operasyonları çekenlerin başında gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, doların düşmesinden rahatsız oldu. Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, döviz endeksli TL mevduatı ile döviz sahiplerinin garibanlar tarafından fonlandığı bir düzen getirildiğini iddia etti. 'GİZLİ FAİZİN DİK ALASINI UYGULADILAR' İşte Kılıçdaroğlu'nun o sözleri: 'Devlet birilerinin deneme alanı değildir. Onun kumar masasına süreceği imkan değildir. Hazine kumar masasına sürülemez. Hazinede olmayan bir para ile garanti verdiler. Dün yaptıkları buydu. Din bunu emrediyor diye diye gizli faizin dik alasını uyguladılar. Ama şimdi bunu yaparak Türkiye'yi daha da büyük bir girdabın içine soktular. 'GARİBANIN DÖVİZ SAHİBİNİ FONLADIĞI BİR DÜZEN' Türkiye'yi garibanın, döviz sahibini fonladığı saçma sapan bir karanlığa götürdüler. Garibanın bankada dövizi olanı fonladığı bir düzeni getirdiler. Kurla TL arasında fark çıkarsa o fark hazineden ödenecek. Yani garibanın parasından ödenecek. Kime ödenecek? Bankada doları olana. Akıl var mantık var. Nasıl bunu yaparlar? Garibanın sırtından faizi teşvik ettiler. 'BUNA RAĞMEN ERDOĞAN'I DESTEKLEYENLER OTURUP DÜŞÜNMELİ' Hem de dolar garantili olarak. Nas bunun neresinde? O garibanlardan bazıları bu gelişmeleri kutluyor. Buna rağmen Erdoğan'ı destekleyenler oturup düşünmesi gerekiyor. '

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu'ndan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na kedili gönderme

İmamoğlu sosyal medya hesabından yürüyen merdivene ters binmeye çalışan bir kedi videosu paylaştı. Paylaşılan video Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2011 yılında yürüyen merdivene ters bindiği görüntüleri akıllara getirdi. Sosyal medyada Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı bu paylaşım 'Kılıçdaroğlu'na açık bir gönderme' olarak yorumlandı.

2 yıl önce

MEB binasından içeri alınmayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan komik itiraf

WHATSAPP'TAN RANDEVU MU OLUR? Sabah'ın haberine göre, gazeteciler ile buluşmasında konunun gündeme gelmesi üzerine açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, özel kaleminin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e yazdığını ancak yanıt alamadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bu cevabıyla aslında randevu talep etmek için Bakan Özer'i aramadıklarını, özel kalemin sadece bir mesaj attığını ve bu mesajı yanıt alamadıklarını itiraf etmiş oldu. "MAVİ TİK OLMADI" Bununla da yetinmeyen Kılıçdaroğlu, "Bakan'ın mavi tik olmadığını" ifade ederek şunları söyledi: "Randevu verilmiyor, gidiyorum gençler adına oraya gidip o açıklamayı yaptım. Kalabalıkta kilidi filan göremedim. Bizim değil TBMM Başkanı'nın tepki göstermesi lazım. Seçilmiş bir milletvekili, bırakın genel başkan vs. bir kamu kurumuna nasıl giremez? Bu eleştiriyi hazmedememektir, 'adaletsizliği sürdüreceğiz, sen neden hak arayanların yanındasın' demektir. Ankara İl Başkanlığı örgütü toplamak istemiş, ben hemen 'gelmesinler' dedim. 'Ben ve kadın milletvekilleri gideceğiz' dedim. Sokağa çıkacağız, asacağız, keseceğiz, yok öyle şey. Ben onların haklarını savunacağım, hazırlıklar yapılıyor."

1 2 3 4